Gene yine kene...

2005 yılında Kuş gribi salgınıyla köylerdeki tavuklar itlaf edildi. Oysa ki tavuklar zararlılarla mücadele için panzehirdi. Kuran ayetlerinde her şeyin bir kader üzere yaratıldığı yazar. Miktar, ölçü, süre demek olan Kader, Müslüman ahali tarafından alın yazısı olarak algılanır ve ‘Kaderimiz böyleymiş, Kader utansın’ denilir.

 

 

Geçtiğimiz günlerde şehir genelinde Kulağa giren (Kulakçı) diye bilinen böceklerin Şükrü paşa mahallesindeki evleri taradığını okuduk gazetelerde. Önceki yıl farelerin Erzurum Teknik üniversitesini bastığını duyduk. Sonra başıboş köpeklerin işgaline uğradı sokaklarımız. Köyden kente göçün neticesinde şehir merkezlerinde, Ayıları gördük. Erzurum, Erzincan, Kars, Artvin, Bitlis ve Giresun’da 9 kişiye ayılar saldırdı. Merkez Aziziye ve Yakutiye ilçelerinde sokaklarda Tilkiler görüntülendi. Yaz ayının başlamasıyla da keneler can yakmaya başladı yurt genelinde. Bu yıl kene saldırısından ölenlerin sayısı 16 oldu. 

 

 

2002 yılından 2024 yılına kadar geçen 22 yılda 17 bin 142 kişide görüldü. 819 kişi öldü. GATA kimyasal ve biyolojik terörizm raporunda; ‘Keneler biyolojik silahtır’ deniliyor. Kenelerin geldiği yer ise Gürcistan… Bu yıl Amasya, Çorum, Tokat, Erzincan, Giresun, Yozgat, Sivas, İstanbul  ve Erzurum en çok görülen iller… Her yıl kene vakaları olurdu  ancak bu yıl görülen keneler çok farklı. Gürcistan’dan geldiği belirtilen keneler ölüm saçarken, ABD’nin en büyük ve en kapsamlı biyolojik laboratuarlarının da Gürcistan’da olması sadece bir tesadüf olabilir mi? Ulusal güvenliğimizi etkileyecek boyutta artış gösteren sokak köpeklerinin de kene taşıdığını sanırım bilmeyen yoktur.

 

 

 

 

Tarih boyunca biyolojik savaşlar hep vardı. Özellikle ABD, İngiltere ve avaneleri topla tüfekle yenemedikleri düşmanlarını biyolojik saldırılarla hep yere serdiler. Çiçek hastalığı, Ebola, Lassa, Sarı humma’da birer biyolojik saldırıydı. Tüm dünya düzenini alt üst eden Korona virüste, kim ne derse desin biyolojik bir savaştı. Çoğumuza göre biyolojik saldırılar, komplo teorisi olarak görülse de genetiği değiştirilmiş ürünlerden (GDO) sonra genetiği değiştirilen böceklerle de tehdit altındayız.

 

 

Yeryüzü halifesi olarak tasarlanan insan, ne yazık ki dünyayı hoyratça kullanıyor ve ekolojik dengesini bozmak için birbiriyle yarışıyor. Oysa ki, her ayeti mucize olan hayatın kullanma kılavuzu Kuran’ın Rum suresi 41. ayetinde, ‘’İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu’’ diye asırlar öncesinden insan uyarılıyor. Sağlık bakanlığı her şey kontrol altında dese de durum hiçte öyle görünmüyor.

 

 

Acilen tedbir alınmazsa, bu yaz çok göz yaşı akacak..!

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Fikret 05 Temmuz 2025 09:28

    Hayvanlarda kene vakasından ölüm oranları artmışımdır.yoksa insanlar konforlu yaşamdan dolayı hassaslaşmış veya bağışıklık sistemleri zayıflamış olabilirler mi incelemek gerekir -

  • Hikmet Atmaca 05 Temmuz 2025 09:27

    Zaman çok değişti. Eskiden herşeyi Allah'tan bilirdik. Şimdi Amerika'dan:))