Türkiye’de 89 bin 817 tane cami var. Ülkemiz bu alanda dünyada 7. sırada. En çok camisi olan şehirler, İstanbul, Konya, Ankara, Samsun, Kastamonu, Antalya, Ordu, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Trabzon. Erzurum’un cami sayısı ise bin 629 adet. Ülkemizde cami başına düşen insan sayısı 935 kişi olurken, Erzurum’da da bu sayı 457 kişi…
Cami, cemaat sayılarını neden anlatıyorum, açıklayayım. Ülkemizin dört bir tarafında ormanlar alev alev yanıyor. Resmi rakamlara göre, 2021 yılında 2 bin 700 yangın, 2022 yılında 2 bin 793, 2023 yılında bin 384 orman yangını çıkmış. Birleşmiş milletlerin raporuna göre; ‘2030 yılında ülkemiz, kuraklıkla karşı karşıya kalacak ve topraklarımızın yüzde 88’i çölleşecek. Yağış oranları yüzde 30 oranında azalacak. Sıcaklıklar artacak’. Yani bu rapora göre ana unsur Türkiye. Sebebi ise iklimle ilgili konularda Türkiye’nin pilot ülke seçilmesi. Ormanlar yakılarak, çevre kirletilerek, mevsimler değiştirilmeye çalışılıyor. Doğal denge bozuluyor. Tarım alanları zarar görüyor. Yani bu bir hibrit savaş. Şimdi yeşil vatana bir bakın, sonra da isterseniz komplo teorisi deyin.
Dünya meteoroloji 2024 raporundan da bahsetmeliyim. Raporda deniliyor ki, ‘Orman yangınları kuraklığı artırır, tarımsal üretimi yok eder, solunum yolu hastalıklarını artırır. İklimlerin değişmesine sebep olur. 2021-2023 yangınları, 1990-2013 yılları arasında çıkan yangınlardan 7 kat daha fazla. Türkiye hızla kuraklaşıyor’. Tesadüf mü komplo teorisi mi dersiniz? Ne derseniz deyin ama ciğerlerimiz değil, geleceğimiz yanıyor bilesiniz.
Kuran ayetlerine dikkatle bakarsanız, su nasıl hayat kaynağıysa bitki ve ormanlarında aynı olduğunu göreceksiniz. Kuran ayetlerinde sürekli yeşillikten bahsedilir. Bütünün bir ucunda bitkiler, öteki ucunda ağaçlar vardır. Rahman suresi 6. ayette, ‘’Çimen, yıldız ve ağaçlarda secde ediyorlar’’ denilir. Halkı Müslüman olan bir ülkede bu yaşananlar Allah’a isyan değilse nedir? Hacılar, hocalar, mollalar..! Neden Rahman suresinin 6. ayetini camilerde ahaliye anlatmazlar? Neden tarla temizlerken, anızların yakılmaması gerektiğini, kurumuş otları yakmanın çok büyük bir günah olduğunu anlatmazlar?
Bugün binlerce hektar orman kül olurken, binlerce hayvan can verirken, 89 bin 817 camide neden Rahman suresinin 6. ayetine kimse dikkat çekmez? Neden okullarda çoluk çocuğa, çarşıda pazarda ahaliye ‘Bir karıncayı bile incitme sakın evlat’ düsturu öğretilmez? Neden orman yangınları için olağanüstü hal ilan edilmez? Kimse kusura bakmasın ama bu can pazarında bu ülkede yaşayan herkes bir şekilde sorumludur. Bugün can yakanlar, göz yumanlar, görmezden gelenler, yarın o alevli ateşin içinde feryat edecekler.
Unutmayın Allah, yarına bırakır ama kimsenin yanına bırakmaz..!
Tebrikler kardeşim. Çünkü bu ayeti Çimen, yıldız ve ağaçlarda secde ediyorlar bu şekilde açıklamıyorlar. Sadece Yıldız olarak anlıyorlar. Oysa ki Necm kelimesinde ağaç ve bitki anlamı da var. 130 milyar bütçesi olan bir kurum emin olki bunu bilmiyor. İşin daha kötüsü hacının hocanın anlattığı bir din var sahada. Kimse de merak edip Allah'ın dinini öğrenmek için uğraşmıyor. Okumuyor. Bu yazıyı okuyunca hemen meale baktım. Rahman suresi 6. ayete. Ve gördüm ki dediğin gibiymiş. Gerçekten ayakta alkışlıyorum seni kardeşim.
Camilerde anlatılmıyor ama daha geniş bir ortamda okullarda anlatılıyor ama sonuç yok. Korku toplumları yasayla yola gelir. Astronomik para cezası ver bakalım bir "müslüman"'kibrit çakabiliyor mu? Keyif ve zevk b söz konusu olunca insanlar dinlerini helva gibi yiyorlar.
Filistin'in topragi, insani, hak ve hukuku icin farkindalik olusturma cabasindan firsat bulabilirsek, sira bizimkilere gelecek. Guzel bir yazi olmus, kalemine saglik.